shortened form of babysit

listen to the pronunciation of shortened form of babysit
Английский Язык - Турецкий язык

Определение shortened form of babysit в Английский Язык Турецкий язык словарь

sit
{f} (bir yerde) kalmak, durmak; bulunmak: The statue's been sitting in that corner for years. Heykel yıllardır o
sit
{f} oturuma katılmak
sit
{f} poz vermek
sit
toplantı yapmak
sit
otur

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne? - An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?

sit
{f} kuluçkaya yatmak
sit
{f} yola getirmek
sit
ressam veya heykeltıraşa modellik etmek
sit
resim çektirmek için poz vermek
sit
{f} (sat, --ting)
sit
binip oturmak
sit
{f} burnunu sürtmek
sit
{f} konmak
sit
(for ile) (sınava) girmek
sit
görev almak
sit
{f} binmek
sit
oturmak

Oturmak istiyor musunuz? - Do you want to sit down?

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

sit
(fiil) oturmak, poz vermek, modellik yapmak, sınava girmek, konmak, tünemek, kuluçkaya yatmak, toplanmak, oturuma katılmak, tam oturmak, yola getirmek, burnunu sürtmek, binmek, oturtmak
Английский Язык - Английский Язык
sit

I'm going to sit for them on Thursday.

shortened form of babysit

    Турецкое произношение

    şôrtınd fôrm ıv beybisît

    Произношение

    /ˈsʜôrtənd ˈfôrm əv ˈbābēsət/ /ˈʃɔːrtənd ˈfɔːrm əv ˈbeɪbiːsɪt/
Избранное