Tom kendi eksikliklerinden bile bahsetmeye korkmuyordu.
- Tom was never afraid even to talk about his own shortcomings.
Tom'un eksikliklerinin oldukça farkındayım.
- I'm well aware of Tom's shortcomings.
Tom eksikliklerinin farkında.
- Tom is aware of his shortcomings.
Eksikliklerimizin farkında olmalıyız.
- We should be conscious of our shortcomings.
Eksikliklerimizin farkında olmalıyız.
- We should be conscious of our shortcomings.
Tom eksikliklerinin farkında.
- Tom is aware of his shortcomings.
Vücut ısısı yükseliyor, nabız yükseliyor... Onun oksijen eksikliği durumu var.
- Body temperature rising, pulse rising ... he's in a state of oxygen deficiency.