Kısa bir hikaye yazmakla meşgulüm.
- I have been busy writing a short story.
Kısa bir hikaye yazmakla çok meşguldüm.
- I was very busy writing a short story.
Onun yakın zamanda yayımlanan öykü koleksiyonu Esperanto'da post modern eserlerin meraklılarını heyecanlandırıyor.
- Her recently-released short story collection thrills enthusiasts of postmodern works in Esperanto.
Tom genç bir kız ve onun köpeği hakkında kısa bir öykü yazdı.
- Tom wrote a short story about a young girl and her dog.
Trajedinin kalbi, bir kısa hikaye olarak, bir çatışmadır.
- The heart of the tragedy, as of a short story, is a conflict.
Paul dün gece bir kısa hikaye okuyordu.
- Paul was reading a short story last night.
We do not mean the length of the average short story, but rather that of the short short story that ranges from 500 to 1200 words.
Dr. Kelso: Long story short, I'm on the hook for sending Trong Tri Kelso to college and he doesn't want to go to a state school.