Tom ayakkabı bağcıklarını nasıl bağlayacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know how to tie his shoelaces.
Ayakkabı bağcıklarını senin için bağlamayacağım.
- I won't tie your shoelaces for you.
Ben benim ayakkabı bağlarını gevşettim.
- I loosened my shoelaces.
Benim ayakkabı bağlarım çözüldü.
- My shoelaces came undone.
Benim ayakkabı bağcığım yürüyen merdivene takıldı.
- My shoelace got caught in the escalator.