Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
- Do you want to share my dessert with me?
Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
- Would you like to share my dessert with me?
Marketin %20 lik bir hissesine sahibiz.
- We have a 20% share of the market.
Bu şirketlerin hisseleri halka satıldı.
- Shares of these companies were sold to the public.
Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.
- The children shared a pizza after school.
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Bu şehrin kamusal bisiklet paylaşım programı vardır.
- This city has a public bike share program.
Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi.
- Share prices have been erratic this last month.
Daha çok şeyler hakkında aynı hisleri paylaşıyor gibi göründüğümüzden onunla anlaşmaya vardım.
- I got together with her mainly because we seemed to share the same feelings about things.
O, payını hak ediyor.
- He deserves his share.
Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.
- Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared.
Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır.
- Germany shares a border with France.
Bütün Amerikalılar Wilson'un görüşünü paylaşmadı.
- Not all Americans shared Wilson's opinion.
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.
- The children shared a pizza after school.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
- I share the room with my sister.
They share a language.
Upload media from the browser or directly to the file share.
... and all life is in a competition for our share of this energy. ...
... All creatures need to grab their share of this energy to survive. ...