Tom'un ayak bileklerinde prangalar vardı.
- There were shackles around Tom's ankles.
Gömleğimi ütülemek zorundayım.
- I have to iron my shirt.
Tüm gömleklerinizi ütülemek birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to iron all your shirts.
Demir yararlı bir metaldir.
- Iron is a useful metal.
Altın demirden daha ağırdır.
- Gold is heavier than iron.
Gömleğin ütülenmesi gerekiyor.
- The shirt needs ironing.
Tom elbiselerini ütüledi.
- Tom ironed his clothes.
Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
- Sami shackled Layla with a chain.
Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
- Let's shackle your feet with silver fetters.
Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
- Let's shackle your feet with silver fetters.
Tom'un ayak bileklerinde prangalar vardı.
- There were shackles around Tom's ankles.
Bu kupa demirden yapılmıştır.
- This mug is made of iron.
Köprü demirden yapılmış.
- This bridge is made of iron.
Tom'un Mary'nin cinayet gecesi için sıkı bir mazereti var.
- Tom has an ironclad alibi for the night of Mary's murder.
Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
- Sami shackled Layla with a chain.
Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
- Let's shackle your feet with silver fetters.
This law would effectively shackle its opposition.