Avukat eylemin rotasını belirledi.
- The lawyer determined his course of action.
Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
En son ne zaman cinsel ilişkiye girdiniz?
- When did you last have sexual intercourse?
Mary'nin Tom'la olan ilk cinsel ilişkisinde kanama olmadı.
- Mary did not bleed in her first sexual intercourse with Tom.
Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı.
- The government's actions were condemned worldwide.
Hareketlerinin neden olduğu etkileri anladığını sanmıyorum.
- I don't think you understand the repercussions your actions have caused.
Tom, savaş sırasındaki eylemleri için pişmanlık duymaya başladı.
- Tom began to experience remorse for his actions during the war.
Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
- The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
Davranışlarımı açıklamak benim için zor.
- It's hard for me to explain my actions.
Onun davranışları beni rahatsız ediyor.
- Her actions disturb me.
Tokyo harekete geçmede boşa zaman geçirmedi.
- Tokyo wasted no time in taking action.
Hareketleri ile sözleri tutarsız.
- Her actions are inconsistent with her words.
Onun açtığı davalar çok ilgisiz ve o savunmasız bırakıldı.
- The actions she took were too careless, and she was left defenseless.
Resmi bir işlem yapılmadı.
- No formal action was taken.
Başka bir işlem yapılmayacaktır.
- No further action will be taken.
O ve Tom ilk cinsel ilişkilerine girdiğinde Mary orgasm olmadı.
- Mary did not climax when she and Tom had their first sexual intercourse.
En son ne zaman cinsel ilişkiye girdiniz?
- When did you last have sexual intercourse?