seviyorum

listen to the pronunciation of seviyorum
Турецкий язык - Английский Язык
i love you

I love you better than he. - Ben seni onun sevdiğinden daha çok seviyorum.

I'm sorry, I love you. - Üzgünüm, seni seviyorum.

seni hala seviyorum
i still love you
seni çok seviyorum
i love you very much
seni çok seviyorum
i love you so much
seni cok seviyorum
i love you a lot
seni cok seviyorum
i love you soo much
seni seviyorum
I love you

I love you and I want to marry you. - Seni seviyorum ve seninle evlenmek istiyorum.

I'm sorry, I love you. - Üzgünüm, seni seviyorum.

seni dünyalar kadar seviyorum
i love you whole world
seni seviyorum sevgilim
i love you my darling
sev
{f} love

I don't love you anymore. - Artık seni sevmiyorum.

I have a friend who loves me. - Beni seven bir arkadaşım var.

sev
{f} loved

She is loved by everyone. - O herkes tarafından sevilir.

Ken's father loved Ken all the more because he was his only son. - Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu.

kendimi seviyorum
i love me
sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

Children need loving. - Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

abimi seviyorum
i love my brother
aşkım seni seviyorum
my dear i love you
aşkım seni seviyorum
my love i love you
ben de seni seviyorum canım
i love you too honey
avlanmayı seviyorum
I am interested in hunting
balık tutmayı seviyorum
I am interested in fishing
sev
relish
Курдский Язык - Турецкий язык

Определение seviyorum в Курдский Язык Турецкий язык словарь

sêv
elma
seviyorum
Избранное