seviyesinde

listen to the pronunciation of seviyesinde
Турецкий язык - Английский Язык
on a level with
seviye
level

Tom was worried that his cholesterol level might be a little high. - Tom kolesterol seviyesinin biraz yüksek olabileceğinden endişeliydi.

While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that. - Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.

seviye
{i} grade

If you just work hard, your grades will improve a lot. - Sadece sıkı çalışırsanız, seviyeleriniz çok gelişecek.

I made efforts to improve my grades. - Seviyemi yükseltmek için çaba sarfettim.

seviye
{i} plane
seviye
liquid
seviye
rating
seviye
elevation
seviye
bevel
seviye
pitch
seviye
range
seviye
{i} equality
depo seviyesinde onarılabilir
(Askeri) depot-level repairable
kuvvet seviyesinde planlama
(Askeri) force level planning
müşterek harekat alanı seviyesinde simülasyon
(Askeri) joint theater-level simulation
seviye
level, plane
seviye
level düzey
seviye
standard
seviye
level, standing, footing
seviye
layer
seviye
horizon
yer seviyesinde
level with the ground
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение seviyesinde в Турецкий язык Турецкий язык словарь

seviye
Düzey: "Eski güzel sakalını bile birkaç günlük uzunca bir tıraş seviyesine indirmiştir."- R. N. Güntekin
seviye
Düzey
seviyesinde
Избранное