sevgilisini

listen to the pronunciation of sevgilisini
Турецкий язык - Английский Язык

Определение sevgilisini в Турецкий язык Английский Язык словарь

sevgili
darling

I call my sweetheart darling. - Ben canım sevgilimi ararım.

Are you tired, darling? - Yorgun musun, sevgilim?

sevgili
{i} beloved

Let my beloved come into his garden, and eat the fruit of his apple trees. - Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.

He lost his most beloved son. - En sevgili oğlunu kaybetti.

sevgili
{i} dear

My dear little cat disappeared a week ago. - Sevgili küçük kedim bir hafta önce kayboldu.

She ran for dear life. - O sevgili hayatı için koştu.

sevgili
{i} love

Her lover is a spy working for the British government. - Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.

My lover doesn't love me. - Sevgilim beni sevmiyor.

sevgili
sweetheart

I call my sweetheart darling. - Ben canım sevgilimi ararım.

I married my high school sweetheart. - Lise sevgilimle evlendim.

sevgili
sweety
sevgili
lover

Her lover is a spy working for the British government. - Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.

I can think of him as a very good friend, but I can't think of him as a lover. - Onu çok iyi bir arkadaş olarak düşünebilirim fakat onu bir sevgili olarak düşünemem.

sevgili
girlfriend

His girlfriend was there, too. - Sevgilisi de oradaydı.

Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg. - Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.

sevgili
{i} deary
sevgili
{s} loved

Wish all my friends and loved one Happy New Year. - Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum.

sevgili
precious
sevgili
pet

You're the teacher's pet. - Sen öğretmenin sevgilisisin.

sevgili
lovely

And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way. - Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.

sevgili
boyfriend

Maybe your boyfriend will surprise you for Valentine's Day. - Belki erkek arkadaşın Sevgililer Günü için sana sürpriz yapacak.

I'm angry with my boyfriend for forgetting about Valentine's Day. - Sevgililer Gününü unuttuğu için erkek arkadaşıma kızgınım.

sevgili
significant other

My significant other works at a language school and loves it very much. - Benim sevgilim bir dil okulunda çalışıyor ve onu çok seviyor.

sevgili
truelove
sevgili
lass
sevgili
sweetie
sevgili
sweet

Tom's suffering from the absence of his sweetheart Mary. - Tom sevgilisi Mary'in yokluğundan dolayı acı çekiyor.

We were high school sweethearts. - Biz lise sevgilileriydik.

sevgili
queen
sevgili
lady

I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective. - Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim.

sevgili
(Argo) mellow
sevgili
cuddly
sevgili
dulcinea
sevgili
well-beloved
sevgili
pigsney
terketmek (sevgilisini)
jilt
sevgili
girl

Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play. - Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz.

His girlfriend was there, too. - Sevgilisi de oradaydı.

sevgili
steady
sevgili
valentine

I wish it was Valentine's Day! - Keşke sevgililer günü olsa!

I can't wait for Valentine's Day! - Sevgililer günü için sabırsızlanıyorum!

sevgili
ladylove
sevgili
ducky
sevgili
dearling
sevgili
my beloved
sevgili
girlfriends
sevgili
well beloved
sevgili
doxy
sevgili
beau

Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful. - Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.

sevgili
inamorato
sevgili
favorite
sevgili
paramour
sevgili
fancy man
sevgili
Dear ..., (used as the salutation of a friendly letter)
sevgili
duckie
sevgili
duck
sevgili
fellow
sevgili
Jill
sevgili
gill
sevgili
(one's) beloved, sweetheart
sevgili
beloved, dear, darling
sevgili
feller
sevgili
lover, darling, sweetheart, love; girlfriend, girl; boyfriend; dear, beloved
sevgili
favourite [Brit.]
sevgili
dearie
sevgili
dove
sevgili
inamorata
sevgili
flame
sevgili
concubine
sevgili
gallant
sevgili
true love
sevgili
favourite
sevgili
dearest

They are our dearest friends. - Onlar bizim en sevgili arkadaşlarımız.

sevgili
moll
sevgili
leman
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sevgilisini в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sevgili
emre
Sevgili
yavuklu
Sevgili
manita
Sevgili
efuli
Sevgili
mühür gözlü
Sevgili
canan
Sevgili
can gözdesi
Sevgili
dava
Sevgili
servi boylu
sevgili
Sevgi ve bağlılık duyulan: "Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol."- T. Fikret
sevgili
Sevgi ve bağlılık duyulan
sevgili
Sevilen ve âşık olunan kimse, dost, yâr
sevgilisini
Избранное