severek

listen to the pronunciation of severek
Турецкий язык - Английский Язык
loving
caressively
fondly

I think fondly of my childhood. - Çocukluğumu severek düşünüyorum.

amorously
sev
{f} love

I love living with you. - Sizinle yaşamayı seviyorum.

I have a friend who loves me. - Beni seven bir arkadaşım var.

sev
{f} loved

If you want to be loved, love! - Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

All our teachers were young and loved teaching. - Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

I can't imagine loving anybody as much as Tom seems to love Mary. - Tom'un Mary'yi seviyor göründüğü kadar çok birini sevmeyi düşünemiyorum.

aşırı severek
fondly
sev
relish
Курдский Язык - Турецкий язык

Определение severek в Курдский Язык Турецкий язык словарь

sêv
elma
severek
Избранное