setzte in kenntnis

listen to the pronunciation of setzte in kenntnis
Английский Язык - Турецкий язык

Определение setzte in kenntnis в Английский Язык Турецкий язык словарь

informed
haberdar

Neden haberdar değildim? - Why was I not informed?

Neden haberdar edilmedim? - Why wasn't I informed?

informed
{s} bilgili

Tom her zaman beni bilgili tuttu. - Tom has always kept me informed.

Bizi bilgili tuttuğun için teşekkürler. - Thanks for keeping us informed.

informed
bilgilendirilmiş
advised
{s} tedbirli
informed
{f} bilgilendir

O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi. - She informed him of her arrival.

Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi. - The letter informed her of his death.

advised
tavsiye etti

Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti. - My brother advised me to stop smoking.

Erken bir başlangıcı tavsiye etti. - He advised an early start.

advised
{s} iyice düşünülmüş
advised
tavsiye et

Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti. - My brother advised me to stop smoking.

Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim. - I advised him to take a rest.

advised
{s} düşünceli
informed
{s} haberi olan
informed
{s} bilgili, haberli
informed
{s} bilgi alan
informed
{s} aydın
informed
{s} tahsilli
Немецкий Язык - Английский Язык
informed
advised