Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.
Yerleşmek için bir puanımız var.
- We have a score to settle.
Uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için silahlara başvurmamalıyız.
- We should not resort to arms to settle international disputes.
Bunu çözmek için tek yol var.
- There's only one way to settle this.
Donan bir dilenci tedavi için hastaneye getirildi. Fakat faturayı ödemek için bir senti bile yoktu.
- A freezing beggar was brought into the hospital for treatment. However, he didn't have even one cent with which to settle the bill.
O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.
- He settled down in his armchair to listen to the music.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.
Sami yuva kurmak istiyordu.
- Sami wanted to settle down.
O yerleşmek ve çocuk sahibi olmak istiyor.
- She wants to settle down and have children.
Tom yerleşmek istediğini söylüyor.
- Tom says that he wants to settle down.
Tom yerleşmek istediğini söylüyor.
- Tom says that he wants to settle down.
Tom yerleşmeyi reddetti.
- Tom refused to settle down.
Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.
- Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.
Bir Audi'ye paran rahat yeterken, bir Kia'ya neden razı olasın?
- Why settle for a Kia when you can clearly afford an Audi?
Bu sıkıcı hayata razı olamam.
- I can't settle for this boring life.
Onlar Amerika Birleşik Devletleri'nde yerleşmeyi kolay buldular.
- They found it easy to settle in the United States.
Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.
- They are planning to settle in New Zealand.
settle (or pay) a (or the) score.
Tom sorunun değişmez olduğunu düşündü.
- Tom considered the problem settled.
And from the bottom upon the ground, even to the lower settle, shall be two cubits, and the breadth one cubit. --Ezek. xliii.
He couldn't afford the expensive headphones, so he decided to settle for the lower quality set.
I had just sat down in my favorite easy chair and settled in when the phone rang.
He looked at all the colors for a long time before finally settling on a sage green.
Sez Pezziden' Bush, sezee, 'I'm gwine ter settle yo' hash, ole Rabbit....'.
... When you finally settle, you find people ...
... kids coming out of college not able to get work. We don't have to settle for 23 million ...