Tom was too stunned to respond.
- Tom cevap veremeyecek kadar çok sersemlemişti.
Tom is so stunned he can hardly speak.
- Tom öyle sersemledi ki zorlukla konuşabiliyor.
You look a little groggy.
- Biraz uyku sersemi görünüyorsun.
Tom was groggy with sleep.
- Tom uyku ile sersemlemişti.
Tom felt a little light-headed.
- Tom biraz sersemlemiş hissetti.
Tom was feeling woozy.
- Tom sersem hissediyordu.
I felt a little woozy.
- Biraz sersem hissettim.
I am as light as a feather, I am as happy as an angel, I am as merry as a school-boy. I am as giddy as a drunken man. A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world.
- Ben tüy kadar hafifim, bir melek kadar mutluyum, bir okul çocuğu kadar neşeliyim. Sarhoş bir adam kadar sersemim. Mutlu bir Noel herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı.
Tom felt a little dizzy.
- Tom küçük bir sersemlik hissetti.
Whenever I get up, I feel dizzy.
- Ne zaman kalksam kendimi sersem hissediyorum.
I am as light as a feather, I am as happy as an angel, I am as merry as a school-boy. I am as giddy as a drunken man. A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world.
- Ben tüy kadar hafifim, bir melek kadar mutluyum, bir okul çocuğu kadar neşeliyim. Sarhoş bir adam kadar sersemim. Mutlu bir Noel herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı.
I've never seen such a scatterbrain.
- Hiç böyle bir sersem görmedim.
Oh no! I left my umbrella on the train. You are a scatterbrain!
- Olamaz! Şemsiyemi trende unuttum. Ne sersem şeysin!
The sight of blood makes me feel queasy and lightheaded.
- Kan görme beni kusacak gibi ve sersem hissettiriyor.