sermayesi

listen to the pronunciation of sermayesi
Турецкий язык - Английский Язык
(Ticaret) producers capital
sermaye
fund

Our future will be full of difficulties because of lack of funds. - Sermaye yetersizliği nedeniyle geleceğimiz zorluklarla dolu olacak.

We couldn't carry out our project because of a lack of funds. - Sermaye yetersizliği nedeniyle projemizi gerçekleştiremedik.

sermaye
(Hukuk) capital

You must employ your capital well. - Sermayeni iyi şekilde kullanmalısın.

Mr. Morita started a business by using borrowed money as capital. - Bay Morita sermaye olarak borç para kullanarak bir işe başladı.

sermayesi olan
The capital
sermayesi bölünmüş şirket
joint stock company
sermaye
{i} principal
sermaye
{i} stock
hisse senedi sermayesi
(Ticaret) share capital
riziko sermayesi
(Ticaret) venture capital
sermaye
(Ticaret) share capital
sermaye
riches
sermaye
(Ticaret) paid-in capital
sermaye
prostitute
sermaye
stock-in-trade
sermaye
(Ticaret) contribution
sermaye
stock in trade
sermaye
capital stock
sermaye
monetary fund
risk sermayesi
(Finans) Venture capital
sermaye
capital cost
Avrupa Risk Sermayesi Birliği
(Hukuk) European Venture-Capital Association (EVCA)
Merkezi Acil Durum Döner Sermayesi (Birleşmiş Milletler)
(Askeri) Central Emergency Revolving Fund (UN)
alman sermayesi
german capital
evlilik sermayesi
(Pisikoloji, Ruhbilim) marital capital
hisse senedi sermayesi
capital stock
işletme sermayesi
capitalization
mevduat kurumu sermayesi
(Ticaret) depository institution capital
minimum katılım sermayesi
qualification
risk sermayesi
(Hukuk) risk capital, venture capital
sermaye
corpus

The Russian corpus is growing quickly. - Rusça sermayesi hızla büyüyor.

sermaye
outlay; cost price; production cost
sermaye
slang prostitute, whore
sermaye
capital (money or property used for the production of more wealth)
sermaye
capital " anamal, kapital; riches, wealth" " varlık, servet; prostitute
çekirdek / başlangıç sermayesi
(Hukuk) seed capital
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sermayesi в Турецкий язык Турецкий язык словарь

SERMAYE
(Osmanlı Dönemi) f. Ana mal. Esas para. İlk elde mevcut olan para
SERMAYE
(Osmanlı Dönemi) Kazanılmış ilim
SERMAYE
(Osmanlı Dönemi) Hayat. Ömür
Sermaye
(Osmanlı Dönemi) BIDAA
Sermaye
(Osmanlı Dönemi) BEZAAT
Sermaye
(Hukuk) KAPİTAL
sermaye
Konu
sermaye
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital: "Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir."- A. Gündüz
sermaye
Konu: "Bu lakırtı, bir hafta havuzlu kahvenin sermayesi oldu."- R. H. Karay
sermaye
(Osmanlı Dönemi) ana para, mal
sermaye
Genel ev kadını
sermaye
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken ana para ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital
sermaye
Varlık, servet
sermayesi
Избранное