We felt the coolness when we arrived at the river.
- Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
We felt the coolness when we arrived at the river.
- Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
We felt the coolness when we arrived at the river.
- Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.
My room is really good, though a little bit chilly.
- Odam biraz serin olmasına rağmen, odam gerçekten iyidir.
In spite of the sunny weather, the air was rather chilly.
- Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.
I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
- Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
Keep it in a cool place.
- Onu serin bir yerde tut.
Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
- Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
As the day got cooler, I had to put on a sweater.
- Gün daha serin olduğu için bir süveter giymek zorunda kaldım.
Drink some cool freshwater.
- Biraz serin tatlı su iç.