serbest bırakış

listen to the pronunciation of serbest bırakış
Турецкий язык - Английский Язык
deallocating
third-person singular of deallocate
serbest bırak
{f} free

They were freed to work for themselves. - Kendileri için çalışmak üzere serbest bırakıldılar.

The prisoner was given his freedom. - Tutuklu serbest bırakıldı.

serbest bırak
liberate
serbest bırak
emancipate
serbest bırak
{f} released

Tom was released from prison last month. - Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.

The terrorists released the hostages. - Teröristler rehineleri serbest bıraktı.

serbest bırak
set free

Sooner or later, the hostages will be set free. - Er ya da geç, rehineler serbest bırakılacak.

The prisoners were set free. - Mahkumlar serbest bırakıldı.

serbest bırak
deallocate
serbest bırak
{f} release

They released the prisoner. - Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.

The terrorists released the hostages. - Teröristler rehineleri serbest bıraktı.

serbest bırak
let go

Tom refused to let go. - Tom serbest bırakmayı reddetti.

serbest bırak
{f} liberated
serbest bırak
{f} emancipated
serbest bırak
make free
serbest bırak
setfree
serbest bırakış
Избранное