Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
- Tom and Mary arrived separately.
Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
- Could you wrap this separately, please?
Birlikte mi yoksa ayrı olarak mı ödenecek?
- Pay together or separately?
... And we can treat the human face completely separately ...