Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
- Tom and Mary arrived separately.
Onlar ayrı ayrı ödediler.
- They paid separately.
Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
- Could you wrap this separately, please?
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Seat cushions are sold separately.
Telleri ayırmak zorunda kalacağız.
- We'll have to separate the wires.
Manş denizi İngiltere'yi ve Fransa'yı ayırmaktadır.
- The English Channel separates England and France.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
- This is important enough for separate treatment.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
- They want to separate after 40 years of marriage.
Dil kültürden ayrılmaz.
- You can't separate language from culture.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
- They want to separate after 40 years of marriage.
Britanya kanalla kıtadan ayrılmaktadır.
- Britain is separated from the Continent by the Channel.
Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
- We shouldn't confuse solitude with isolation. They are two separate things.
Tom ve Mary farklı devletlerde yaşıyorlar.
- Tom and Mary live in separate states.
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
- We must separate politics from religion.
Öğretmen bizi iki gruba ayırdı.
- Our teacher separated us into two groups.
İrlanda ve İngiltere denizle ayrılmıştır.
- Ireland and England are separated by sea.
Fransa İtalya'dan, Alplerle ayrılmıştır.
- France is separated from Italy by the Alps.
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
- We must separate politics from religion.
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
- The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.
Separate the articles from the headings.
I try to keep my personal life separate from work.
... And we can treat the human face completely separately ...