Son zamanlarda yağ düzeyini kontrol ettin mi?
- Have you checked the oil level recently?
Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum.
- I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Tom kolesterol seviyesinin biraz yüksek olabileceğinden endişeliydi.
- Tom was worried that his cholesterol level might be a little high.
Tom duyarlı, değil mi?
- Tom is sensible, isn't he?
Tom çok duyarlı davranıyor, değil mi?
- Tom is being very sensible, isn't he?
Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi.
- Tom decided that it wouldn't be sensible to try to cross the old rope bridge.
Tom çok mantıklı bir kişidir.
- Tom is a very sensible person.
Tom duyarlı davranıyor, değil mi?
- Tom is being sensible, isn't he?
Tom çok duyarlı davranıyor, değil mi?
- Tom is being very sensible, isn't he?
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Su, deniz seviyesinde 100 santigrat derecede kaynar.
- Water boils at 100 degrees Celsius at sea level.
Bu makul bir yaklaşımdır.
- This is a sensible approach.
Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi.
- Tom adapted last year's lesson plans so he could use them with this year's lower level students.
He kept a level head under stress.
They ask questions of someone who thinks he's got something sensible to say on some matter when actually he hasn't.
It has been vouchsafed, for example, to very few Christian believers to have had a sensible vision of their Saviour.
... general newspapers find some kind of sensible, stable ...
... and education, and reducing our deficit in a sensible way, using the savings from ending ...