sensibility; feeling; tender susceptibility

listen to the pronunciation of sensibility; feeling; tender susceptibility
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sensibility; feeling; tender susceptibility в Английский Язык Турецкий язык словарь

sentiment
duygu

Mary duygu yüklü bir kız. - Mary is a girl full of sentiment.

Hayatta kalma arzusu ve ölüm korkusu artistik duygulardır. - The desire to survive and the fear of death are artistic sentiments.

sentiment
duyarlık
sentiment
fikir
sentiment
içlilik
sentiment
his

Tom duygusal hissetmekten kendini alamadı. - Tom couldn't help but feel sentimental.

sentiment
kanı
sentiment
(çoğul) fikir, düşünce; mütalaa
sentiment
düşünce

Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor. - Anti-Chinese sentiment is on the rise in Myanmar.

sentiment
{i} duyarlılık
sentiment
{i} duygusallık
sentiment
{i} duygu, his; seziş
sentiment
mütalaa
sentiment
{i} hassaslık
sentiment
aşırı hassasiyet
sentiment
his inceliği
sentiment
(Tıp) Bir kişi veya bir madde üzerinde toplanan birgrup eğilim, his, duygu
Английский Язык - Английский Язык
sentiment
sensibility; feeling; tender susceptibility

    Расстановка переносов

    sensibility; feeling; ten·der sus·cep·ti·bi·li·ty

    Произношение

Избранное