Böyle bir sansasyonu asla hayal bile edemezdim.
- I could never have imagined such a sensation.
Sansasyonel masajlar yapıyorum.
- I give sensational massages.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Benim sol gözümde bir karıncalanma hissi var.
- I have a prickling sensation in my left eye.
Ağrı tamamen kişisel bir duygudur.
- Pain is an entirely personal sensation.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Bu bir gecelik heyecandı.
- It was an overnight sensation.
Beatles'ın saç stili heyecan yarattı.
- The hair style of the Beatles created a sensation.