O bana göre altı yıl kıdemli.
- She is senior to me by six years.
O bana göre iki yıl kıdemli.
- She is senior to me by two years.
İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- She holds a senior position in the government.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
O bana göre altı yıl kıdemli.
- She is senior to me by six years.
Biz onu iyi bir kıdemli olarak görünüyoruz.
- We look up to him as a good senior.
Yaşlı birine yerini verdi.
- She gave her seat to a senior citizen.
Biletler yetişkinler için 5 dolar ve yaşlılarla çocuklar için 2 dolardır.
- Tickets are $5 for adults, and $2 for senior citizens and children.
Tom, son sınıf öğrencisi iken sınıf başkanıydı.
- Tom was class president when he was a senior.
Hyogo Üniversitesinde son sınıf öğrencisiyim.
- I am a senior at Hyogo University.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
- This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.
İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
It's an old-fashioned company, with parking spaces and other perks doled out on the basis of seniority.
four years her senior.
John is two years older than I am.
- John is senior to me by two years.