Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Toplantı gündemini göndermedeki gecikme için özür dilerim.
- I apologize for the delay in sending the agenda.
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
- We lost no time sending him to the hospital.
Sana ailemin bir resmini gönderiyorum.
- I am sending you a picture of my family.
Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara atletler gönderiyor.
- Japan has been sending athletes to the Olympics since 1912.
Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
- Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü.
- Mount Etna has erupted, sending lava and ash plumes into the Sicilian sky.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.
Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum.
- I want to send a parcel to Japan.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
O mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send that letter.
Mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send the letter.
Mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send the letter.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
... of sending our parts in their own package, ...
... is that, OK, sending people to Mars ...