Tom'u selamlamak için ayağa kalktılar.
- They got up to greet Tom.
Ziyaretçi sınıfa girdiğinde onu selamlamak için ayağa kalktık.
- When the visitor entered the room, we stood to greet him.
Tom'a bir doğum günü kartı göndermeyi unutmamalıyız.
- We need to remember to send Tom a birthday card.
Anne'ye göndermek için hangi kitabı seçtin?
- Which book did you pick out to send to Anne?
Onlar onu selamlamak için kalktılar.
- They got up to greet her.
Ben de onu selamlamak istiyorum.
- I want to greet him, too.
O bir tebessümle beni selamladı.
- He greeted me with a smile.
O, beni Günaydın ile selamladı.
- She greeted me with Good morning.
Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.
- I could not stop by to greet you because I was in a hurry.
Tom Mary'yi karşılamak için oradaydı.
- Tom wasn't there to greet Mary.
Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi.
- Paul came to Rome to greet me.