That district is no longer a safe place to live in.
- O semt, yaşanılacak güvenli bir yer değil artık.
Alexanderplatz is a public square located in the Mitte district of Berlin.
- Alexanderplatz, Berlin'in Mitte semtinde bulunan bir halk meydanıdır.
I want to live in the same neighborhood where Tom lives.
- Tom'un yaşadığı aynı semtte yaşamak istiyorum.
There's a bait shop in my neighborhood.
- Semtimde bir balık avı marketi var.
Layla flirted with everyone on the ward.
- Leyla semtteki herkesle flört etti.
A gang of thieves works these parts.
- Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
A gang of thieves works these parts.
- Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
I'd like to know Tom's whereabouts.
- Tom'un semtini bilmek istiyorum.
Please escort Tom to his quarters.
- Lütfen onun semtine kadar Tom'a eşlik edin.
I suggest you return to your quarters.
- Semtine geri dönmeni öneririm.
Visit your neighbourhood.
- Semtinizi ziyaret edin.
Our school is in a good neighbourhood.
- Okulumuz iyi bir semttedir.