Adam kendini savunmak için yalvardı.
- The man pleaded self-defence.
Polis, Dan'in kendini savunmak için hareket ettiğini fark etti.
- The police realized that Dan acted in self-defence.
İddialara göre o onu kendini savunmak için öldürdü.
- She allegedly killed him in self defense.
Tom kendini korumak için Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.
- Tom claims he shot Mary in self defense.