Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
- Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
Bir sürü insan vardı.
- There were lots of people.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
- Mike liked animals very much.
Hanako keki çok fazla seviyor.
- Hanako likes cake very much.
Tom'a bir hayli hayranım.
- I admire Tom a great deal.
Bu yolda bir hayli trafik var.
- There is a great deal of traffic on this road.
Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- He has written lots of books about his experience abroad.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Onun konuşması onun çok şey bildiğine beni inandırdı.
- His talk led me to believe that he knows a great deal.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a great deal to do today.
Bu benim için oldukça çok şey ifade ederdi.
- It would mean a great deal to me.
Tom oldukça çok okur.
- Tom reads a great deal.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
- The game excited lots of people.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.