Tom şaşkına uğramış olmalı.
- Tom must've been astonished.
İşletmenin başarısı herkesi şaşkına çevirdi.
- The success of the enterprise astonished everybody.
Tom çok şaşırmış görünüyor.
- Tom looks astonished.
Onun pervasız hareketine şaşırmıştık.
- We were astonished by his bold attempt.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
- The fearful noise astonished anyone coming for the first time.
Tom gerçekten afallamıştı.
- Tom was genuinely astonished.
Onun başarısız olduğunu duyduğumda afallamıştım.
- I was astonished to hear that he failed.