Tom, Mary'ye hayret verici bir hikaye anlattı.
- Tom told Mary an astonishing story.
O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.
- She was astonishingly beautiful.
Şaşırtıcı darbe maçı bitirdi.
- The astonishing blow finished the match.
Senin cehaletin şaşırtıcı!
- Your ignorance is astonishing!
O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.
- She was astonishingly beautiful.
Kasaba halkı kaçakçıların ne olduğunu hakkında şaşılacak derecede toydu.
- The townspeople were astonishingly naive about what the smugglers were.
O şaşırtıcı değil mi?
- Isn't that astounding?
Sonuçlar şaşırtıcıydı.
- The results were astounding.