see under in

listen to the pronunciation of see under in
Английский Язык - Турецкий язык

Определение see under in в Английский Язык Турецкий язык словарь

out
{f} dışarı çıkarmak

Tom, köpeğini dışarı çıkarmak için kapıyı açtı. - Tom opened the door to let his dog out.

Tom yarın gece Mary'yi dışarı çıkarmak istiyor. - Tom wants to take Mary out tomorrow night.

out
{s} dış

Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım. - I'm going to go out this afternoon.

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al. - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.

out
{s} dışarıdaki

Maria yatalaktı. Dışarıdaki dünyayla tek irtibatı televizyon yayınları aracılığıyla oluyordu. - Maria was bedridden. The only contact she had with the outside world was via the TV broadcasts.

Lütfen çöpünü dışarıdaki çöp kutularına koy. - Please put your waste in the bins outside.

out
{i} aut
out
yanmak
out
anormal
out
harici

Ev dahili ve harici temizlendi. - The house was cleaned inside and out.

out
sönük
out
adamakıllı
out
dışarıya

Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım. - I take an umbrella with me when I go out.

Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var. - I can't go out because I have a lot of homework.

out
dışta yer alan
out
dışarı

Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan. - I wish you would shut the door when you go out.

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al. - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.

out
dışarıda

Kim gelirse gelsin, ona dışarıda olduğumu söyle. - Whoever comes, tell him I'm out.

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

out
yeni çıkmış

Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunu seviyorum. - I like the smell of bread just out of the oven.

out
bozulmuş
out
açığa çık

İtalyanca konuşmada pek iyi değilim, ama bunun açığa çıkmasını istemiyorum. - I'm not very good at speaking Italian but I don't want it to get out into the open.

Artık sır açığa çıktı. - Now the secret is out.

out
outbid outdrink
out
eskimiş
out
(İnşaat) dışında, dışarıda
see in
(deyim) see someone/sth. in a different/better etc. light baska bir bakis acisindan gormek,fikrini degistirmek
Английский Язык - Английский Язык
out
see in
To invite (someone) in, to show (someone) in: to introduce (someone) to the inside of a place

Coles held open the office door as the British envoy entered the room.

see in
To welcome (an occurrence)

They saw in the New Year with dancing and fireworks.

see under in

    Расстановка переносов

    see un·der in

    Турецкое произношение

    si ʌndır în

    Произношение

    /ˈsē ˈəndər ən/ /ˈsiː ˈʌndɜr ɪn/
Избранное