Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum.
- I don't want to interfere with your personal life.
Müdahale etmek istemiyorum.
- I don't wish to interfere.
Asla müdahale etmemeliydin.
- You should've never interfered.
Müdahale etmek istemiyorum.
- I don't wish to interfere.
Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.
- Bob told Jane not to interfere in his personal affairs.
Tom okurken ona karışma.
- Do not interfere with Tom while he is reading.