Pencereler güvenli olmalı.
- The windows must be secured.
Savunma avukatı onun beraatini güvenceye almak için Tom adına elinden geleni yaptı.
- The defence attorney did his best on behalf of Tom to secure his acquittal.
O, dolabını korumak için bir asma kilit kullanır.
- To secure his locker, he uses a padlock.
Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.
- All you have to do to secure a seat is to wait in line.
Fadıl kendini güvende hissetmiyordu.
- Fadil wasn't feeling secure.
İşim ne kadar güvende?
- How secure is my job?
Tüm tarayıcılar güvenli değil.
- Not all browsers are secure.
Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor.
- Many people feel that gold is the most secure investment.
Güvenli ve emin hissediyorum.
- I feel safe and secure.
Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.
- Please make sure that your seat belt is securely fastened.
Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.
- All you have to do to secure a seat is to wait in line.
Savunma avukatı onun beraatini güvenceye almak için Tom adına elinden geleni yaptı.
- The defence attorney did his best on behalf of Tom to secure his acquittal.
Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.
- Please make sure that your seat belt is securely fastened.
Tom ipi güvenli bir biçimde bağladı.
- Tom knotted the rope securely.
Diğerlerine yardım etmeden önce kendi maskeni sağlamlaştır.
- Secure your own mask before helping others.
Garaj kapısını sağlama alın.
- Secure the garage door.
... boxes. Cars are computers we put our bodies into. 747s are badly secured Solaris boxes ...
... wasn't adequately secured. ...