Birisi düşmana sırrı sızdırdı.
- Someone leaked the secret to the enemy.
O, asla sır saklayamaz.
- She can never keep a secret.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bu sırrı saklamak zorundasın, tamam mı?
- You've got to keep this secret, OK?
Onu bir sır olarak saklamak zorundayım.
- I have to keep it a secret.
Birbirimizden saklımız yok.
- We have no secrets from each other.
Görünen o ki, o sırrı saklıyor.
- It seems that she is keeping that secret.
Evren gizemlerle dolu.
- The universe is full of secrets.
Bu albümde saklı gizemli şarkı var.
- There's a secret song hidden on this album.
Sen çok gizemli görünüyorsun.
- You seem to be very secretive.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Can you keep a secret? So can I.
To prevent the elixir from reaching mankind and thereby upsetting the balance of the universe, two gods secret it away.
We went down a secret passage.
... secret of the stars. Why do the stars shine? Why does the galaxy light up? Why do we ...
... The secret of how it explodes ...