Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.
- I thought you'd be out searching for Tom.
Aramaya devam ettiler.
- They continued searching.
Polisler yıllarca Tom'u arıyorlar.
- The police have been searching for Tom for years.
Erkek kardeşimi arıyorum.
- I am searching for my brother.
Tom'u aramak için dışarıda olacağını düşündüm.
- I thought you'd be out searching for Tom.
Üç haftalık aramadan sonra iyi ücretli bir iş buldu.
- After three weeks of searching, he found well-paid work.
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
- Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
Her odayı dikkatlice araştırmak için zamanımız yok.
- We don't have time to search every room carefully.
Birçok insan altın aramak için Batıya yola çıktı.
- Many men set out for the West in search of gold.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Birçok adam altın aramak üzere batıya gitti.
- Many men went west in search of gold.
Böcek aramak üzere ormana girdik.
- We went into the woods in search of insects.
O, hasta bebeği için doktor araştırmaya gitti.
- She went in search of a doctor for her sick baby.
Tam bir vücut araştırması için seçileceğimi bir an bile asla hayal etmedim.
- I never for a moment imagined that I'd be singled out for a full body search.
O kaçırılan torununu aradı.
- She searched for her granddaughter who had been taken away.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Polis evi tamamen aradı.
- The police thoroughly searched the house.
Onlar yağmurda tamamen ıslandılar.
- They got thoroughly wet in the rain.
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Tom çok eksiksiz, değil mi?
- Tom is very thorough, isn't he?
Belki verdiğiniz tavsiye inandırıcı ve eksiksiz.
- Perhaps the advice you gave was convincing and thorough.
Her şey hakkında çok titizdir.
- He is very thorough about everything.
Ben burada adamakıllı eğlendim.
- I thoroughly enjoyed myself here.
Tom'u adamakıllı sorumlu bir birey olarak düşünüyorum.
- I consider Tom a thoroughly responsible individual.
John kazayı derinlemesine araştırdı.
- John investigated the accident thoroughly.
Tom çok kusursuz değildi.
- Tom wasn't very thorough.
Tom kusursuz, değil mi?
- Tom is thorough, isn't he?
Mükemmel açıklaman için sana teşekkür ederim.
- Thank you for your thorough explanation.
Biz oldukça mükemmeldik.
- We were pretty thorough.
And so hang new suns 'cross the human way.
Now to the bottome dost thou search my wound.
With only five minutes until we were meant to leave, the search for the keys started in earnest.
To search the God of loue, her Nymphes she sent / Throughout the wandring forrest euery where .
The police are searching for evidence in his flat.
Search is a hard problem for computers to solve efficiently.
I searched the garden for the keys and found them in the vegetable patch.
You’d better do some serious soul-searching before you decide to leave her.
... I'm asking for a particular thing I'm searching for. ...
... We have allowed people searching in one box to see ...