I'm checking options.
- Seçenekleri kontrol ediyorum.
You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.
- Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
Tom considered his options.
- Tom seçeneklerini düşündü.
Tom asked if there were any other options.
- Tom diğer seçenekler olup olmadığını sordu.
They saw they had no choice.
- Seçeneklerinin olmadığını anladılar.
There is no choice but to agree to his plan.
- Onun planını kabul etmekten başka seçenek yoktur.
They had no alternative but to retreat.
- Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu.
My decided preference is the fourth and the last of these alternatives.
- Benim tartışmasız tercihim bu seçeneklerden dördüncüsü ve sonuncusudur.