Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.
- I'm always bored with films that have little action.
O hep soluk görünüyor.
- She always looks pale.
Her zaman altıda kalkarım.
- I always get up at six.
Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Mother always gets up early in the morning.
Bana daima yardım ettiniz.
- You've always helped me.
Daima doğruyu söyledim.
- I've always told the truth.
He always rides a black galloway. --Bulwer.
I thought I could always go back to work.
God is always the same.