Üzgünüm, amacım seni korkutmak değildi.
- Sorry, I didn't mean to scare you.
Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım.
- If I wanted to scare you, I would tell you what I dreamt about a few weeks ago.
Tom kesinlikle ürküyor.
- Tom is certainly scared.
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
Korkmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to be scared.
Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
- We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
Seni korkutmak istemedim.
- I didn't mean to scare you.
O, kediyi korkutup kaçırdı.
- She scared the cat away.
Hepimizin korkudan ödü patladı.
- We were all scared shitless.
Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum, Sen bir korkaksın!
- To tell you the truth, I am scared of heights. You are a coward!
Did that scare you when I said Boo!?.