Bu araba için yedek parça alamam.
- I can not buy spare parts for this car.
Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
- Tom opened the trunk to get the spare tire.
Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
- Yuriko arranges flowers in her spare time.
Boş zamanında ne yaparsın?
- What do you do in your spare time?