Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
- Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
- Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
Skandalla ilgili yapacak bir şeyleri var.
- They have something to do with the scandal.
Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
- A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.
- This scanner can see through clothes.
Aile fotoğraflarımızı oğluma taratır taratmaz, onlardan bazılarını web sitemize yükleyeceğim.
- As soon as I can get my son to scan our family photos, I'll upload some of them to our website.
Sistemin tam taramasını yapacağım.
- I'll perform a full scan of the system.
Bu kitabı taramanı istiyorum.
- I want you to scan this book.