His modesty is worth respecting.
- Onun alçakgönüllülüğü saygı duymaya değer..
Tom and Mary have started respecting each other.
- Tom ve Mary birbirlerine saygı duymaya başladılar.
You're respected by everybody.
- Herkes tarafından saygı duyuluyorsun.
His soldiers feared and respected him.
- Onun askerleri ondan korkuyor ve ona saygı duyuyordu.
He respects Einstein, an American scientist.
- O, bir Amerikalı bilim adamı, Albert Einstein'a saygı duyuyor.
Recognize and respect the personality of a person.
- Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy.