I use money for buying clothes.
- Giysileri satın almak için para kullanırım.
I never go out without buying something.
- Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
I would like to purchase some boots.
- Bazı botlar satın almak istiyorum.
The couple wants to purchase a home.
- Çift, bir ev satın almak istiyor.
I think you should probably see someone from Purchasing.
- Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.
The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power.
- Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
I never go out without buying something.
- Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
I want to buy a pair of ski boots.
- Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
I want to buy a pair of ski boots.
- Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
Five thousand yen is enough to buy this dictionary.
- Beş bin yen bu sözlüğü satın almak için yeterlidir.
I would like to purchase some boots.
- Bazı botlar satın almak istiyorum.
I would like to purchase your latest mail order catalogue.
- Senin en son posta sipariş kataloğunu satın almak istiyorum.
I bought a new personal computer yesterday.
- Dün yeni bir PC satın aldım.
I bought two dozen pencils.
- İki düzine kalem satın aldım.
I would like to purchase some boots.
- Bazı botlar satın almak istiyorum.
At last, they purchased freedom with blood.
- Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
I think you should probably see someone from Purchasing.
- Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.
Purchasing power has greatly fallen.
- Satın alma gücü çok düştü.
Please do not buy it.
- Lütfen onu satın alma.
Are you going to buy a dictionary?
- Sözlük mü satın alacaksınız?
I went to the department store with a view to buying a present.
- Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.
I cannot afford buying a used car.
- Kullanılmış bir araba satın alamam.
This necklace is so beautiful that I'd like to buy in for my wife.
- Bu kolye o kadar güzel ki, karım için satın almak istiyorum.
I would like to purchase some boots.
- Bazı botlar satın almak istiyorum.
I want to purchase property in Boston.
- Boston'da emlak satın almak istiyorum.