Shares of these companies were sold to the public.
- Bu şirketlerin hisseleri halka satıldı.
Last year, the company was sold to private investors.
- Geçen yıl şirket özel yatırımcılara satıldı.
The dealer wants to sell a car.
- Satıcı bir araba satmak istiyor.
She sells medicine in the pharmacy.
- O, eczanede ilaç satıyor.
The sale of cigarettes should be banned.
- Sigara satışı yasaklanmalıdır.
These are on sale everywhere.
- Bunlar her yerde satılıyor.
Tomatoes are sold by the pound.
- Domatesler Paund ile satılır.
I sold the house to advantage.
- Evi avantajlı şekilde sattım.
Tom bought a cup of coffee from a vending machine.
- Tom satış makinesinden bir fincan kahve aldı.
There are also vendors who support Linux.
- Linux'u destekleyen satıcılar var.
He made a great deal of money selling milk.
- O süt satarak çok para yaptı.
This newspaper is selling fewer and fewer copies.
- Bu gazete gittikçe daha az kopya satıyor.
Operasyon bir SAT timi tarafından yapıldı.
Geçen cumartesi parka gittim.
- I went to the park last Saturday.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
- In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
Tom sundurmada oturdu ve gazete okudu.
- Tom sat on the porch and read the paper.
Tom akşam gazetesini okurken sundurmada oturdu.
- Tom sat on the porch, reading the evening paper.
İki âşık çay içerek yüz yüze oturdular.
- The two lovers sat face to face, drinking tea.
Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
- He sat on the bench and crossed his legs.