Tom wants to hug Mary.
- Tom Mary'ye sarılmak istiyor.
I can't wait to hug you.
- Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.
Tom opened his arms to hug me.
- Tom bana sarılmak için kollarını açtı.
Mary opened her arms to hug me.
- Mary bana sarılmak için kollarını açtı.
I don't want to wind up like Tom.
- Tom gibi sarılmak istemiyorum.
That rope has to be coiled.
- O ip sarılmak zorunda.
Will you wrap this package neatly for me?
- Bu paketi benim için düzgün bir şekilde sarar mısın?
Tom certainly has Mary wrapped around his finger.
- Tom kesinlikle parmağını Mary'ye sardırdı.
Tom noticed Mary's bandaged wrists.
- Tom Mary'nin sargılı bileklerini fark etti.
We need to change your bandage.
- Sargınızı değiştirmemiz gerek.
That rope has to be coiled.
- O ip sarılmak zorunda.
She wants to hug him.
- O, ona sarılmak istiyor.
They stopped hugging.
- Sarılmaktan vazgeçtiler.
Mary asked Tom to give her a cuddle.
- Mary Tom'un ona bir sarılmasını istedi.
They stopped hugging.
- Sarılmaktan vazgeçtiler.
Tom and Mary stopped hugging.
- Tom ve Mary sarılmayı bıraktı.
I enjoy reading, cuddling by the fireplace and slow dancing.
- Okumaktan, şöminenin yanında sarılmaktan ve yavaş dans etmekten zevk alırım.