Heresy was a crime for which people were sometimes sentenced to death.
- Sapıklık bazen insanların ölüme mahkum edildiği bir suçtu.
Despite appearances, you're a pervert. I'm not a pervert. I'm a pure and innocent young girl. Yeah, yeah, give me a break.
- Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın. Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım. Evet, evet, yok daha neler.
There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
An exhibitionist would be the ideal partner for a voyeur.
- Bir teşhirci bir sapık için ideal bir ortak olurdu.
I do not want to see their perverted smirks.
- Onların sapıkça sırıtmalarını görmek istemiyorum.
This author's books don't suit me because the erotic descriptions are too perverted.
- Bu yazarın kitapları bana uygun gelmiyor çünkü erotik tasvirler fazla sapıkça.
Sami was murdered by a psycho.
- Sami bir sapık tarafından öldürüldü.
What happened, Tom? When I asked Mary what cup size she is, she called me a pervert. What did you expect?
- Ne oldu Tom? Mary'ye sütyen bedenini sorduğumda, o bana sapık dedi. Ne bekliyorsun?
There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
Don't think I'm perverse, but I've seen several condoms in her purse.
- Sapık olduğumu düşünme ama onun çantasında birkaç prezervatif gördüm.
I just bet you were thinking something perverse just now.
- Bahse girerim ki sen sapıkça bir şey düşünüyordun.