He can run 100 meters within twelve seconds.
- On iki saniyede 100 metre koşabilir.
Sixty minutes make an hour, and a minute is made up of sixty seconds.
- Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.
Modern computers carry out ten to the ninth power (10^9) operations per second.
- Modern bilgisayarlar saniyede on üzeri dokuz (10^9) işlem yapıyor.
Light travels at about 186,000 miles per second.
- Işık saniyede yaklaşık 186.000 mil hızla yol alır.
For one second I thought I would die.
- Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
Light travels around the earth seven and a half times a second.
- Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
My watch gains five seconds a day.
- Saatim günde beş saniye ileri gider.
One minute has sixty seconds.
- Bir dakikada altmış saniye vardır.
For one second I thought I would die.
- Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
- Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.