same length or width

listen to the pronunciation of same length or width
Английский Язык - Турецкий язык

Определение same length or width в Английский Язык Турецкий язык словарь

equal
{s} eşit

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır. - An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.

equal
denk
equal
aynı düzeyde olmak
equal
eşittir

Allah önünde bütün insanlar eşittir. - All men are equal before God.

Bir artı iki üçe eşittir. - One plus two is equal to three.

equal
yenişememek
equal
akran
equal
{f} eşit ol

Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü. - The property was divided equally among the heirs.

Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz. - With Esperanto you can communicate equally with people from other countries.

equal
-e eşit olmak
equal
{f} yetişmek
equal
{s} aynı

Tom aynı derecede suçludur. - Tom is equally guilty.

Kanun herkes için aynıdır. - The law is equal for all.

equal
{s} dengeli
equal
{s} başabaş
equal
{f} bir olmak
equal
{i} emsal
equal
aynı miktarda
equal
Şehirler aynı büyüklü
equal
yeterli/eşit
equal
{s} yeterli

O, görev için yeterli değildir. - He is not equal to the task.

equal
{s} hayır demez
Английский Язык - Английский Язык
equal
same length or width

    Турецкое произношение

    seym lengkth ır wîdth

    Произношение

    /ˈsām ˈleɴɢkᴛʜ ər ˈwədᴛʜ/ /ˈseɪm ˈlɛŋkθ ɜr ˈwɪdθ/
Избранное