saluting, addressing

listen to the pronunciation of saluting, addressing
Английский Язык - Турецкий язык

Определение saluting, addressing в Английский Язык Турецкий язык словарь

greeting
{i} tebrik

Beni tebrik etmeden yanımdan geçti. - He walked past without greeting me.

Mary geçen hafta bütün boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi. - Mary spent all her free time last week answering birthday greetings.

greeting
{i} selam

Birbirimizi selamladık. - We exchanged greetings.

Selam, eski arkadaşım! - Greetings, old friend!

greeting
{i} karşılama

Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin. - Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.

greeting
{i} kutlama
greeting
selamlayarak
greeting
{f} selamla

Birbirimizi selamladık. - We exchanged greetings.

Brezilya'dan selamlar! - Greetings from Brazil!

greeting
iyi dilek
greeting
greeting card tebrik kartı
greeting
{i} selamlama
greeting
iyi dilek/selam
Английский Язык - Английский Язык
{a} greeting