He is capable of keeping a secret when he wants to.
- O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
Keep the money in a safe place.
- Parayı güvenli bir yerde saklayın.
The boy hid behind the door.
- Çocuk, kapının arkasına saklandı.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
Tom was hiding behind the door.
- Tom kapının arkasında saklanıyordu.
The suspect was hiding out in the mountains for three weeks.
- Şüpheli üç haftadır dağlarda saklanıyordu.
I've got nothing to hide.
- Saklayacak bir şeyim yok.
Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
- Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
Fadil drove the car to an abandoned house and stashed it.
- Fadıl arabayı terk edilmiş bir eve kadar sürdü ve oraya sakladı.
Tom ate all the food I had stashed.
- Tom sakladığım bütün yemeği yedi.
Tom doesn't have to hide his feelings from Mary.
- Tom hislerini Mary'den saklamak zorunda değildir.
Do you have something to hide?
- Saklamak zorunda olduğun bir şeyin var mı?
You've got to keep this secret, OK?
- Bu sırrı saklamak zorundasın, tamam mı?
I have to keep it a secret.
- Onu bir sır olarak saklamak zorundayım.
I wanted to save this for a special occasion.
- Bunu özel bir durum içim saklamak istedim.
Is it really necessary to save these letters?
- Bu mektupları saklamak gerçekten gerekli mi?
Mrs. Thompson wants to conceal the fact that she is a millionaire.
- Bayan Thompson milyoner olduğu gerçeğini saklamak istiyor.
I promised him to keep it secret.
- Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
It's hard to keep a secret from Tom.
- Tom'dan sır saklamak zordur.
I'd like to put my belongings away.
- Özel eşyalarımı saklamak istiyorum.