Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

sahip ol

listen to the pronunciation of sahip ol
Турецкий язык - Английский Язык
had

I've never had such a large sum of money. - Ben hiç bu kadar büyük bir paraya sahip olmadım.

I have more money than I had last year. - Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.

got possession of
have

It is believed that whales have their own language. - Balinaların kendi diline sahip olduklarına inanılmaktadır.

It must be nice to have friends in high places. - Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.

possess

Happiness isn't merely having many possessions. - Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.

Man is the only animal that possesses language. - İnsan dile sahip olan tek hayvandır.

get possession of
{f} having

It's not about how much you're worth, but how much they are going to pay for having you. - O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.

I count myself lucky in having good health. - İyi bir sağlığa sahip olduğum için, kendimi şanslı sayıyorum.

has
{f} possessed
sahip ol
Избранное